AKEM KİMYA SU ARITMA SİSTEMLERİ,

Çağımızda en hızlı bir şekilde gelişen arıtım teknolojisidir, Bu teknoloji doğada var olan sıvı geçirgenlik-osmos prensibinin basınç uygulanarak tersine çevrilmesi ve yoğun bir sudan daha seyreltik bir sıvı elde edilme yöntemidir.

Klorlama sistemleri, suyun herhangi bir depoya aktarıldığı esnada homojen bir şekilde sodyumhipoklorit ile klorlanarak mikrobiyolojik dezenfeksiyonunu yapar. Ayrıca suda bulunması muhtemel demir, nitrit ve amonyak türevlerinin oksitlenerek nitrata dönüştürür. Etkin klorlama için dozajlamadan sonra minimum temas süresi olan 20 dakika reaksiyona girmesi beklenmektedir.

Sodyumhipoklorit reaksiyonundan sonra suda bakiye klor kalması için içme ve kullanma sularına uygun oranda dozaj yapılmalıdır. Her türlü kimyasalın istenilen miktarda dozlanması için kullanılan dozaj pompaları ayarlanan debiye, sistemden iletilen sinyale bağlı olarak, on-off, hacimsel ve orantısal ve ORP kontrollü olarak çalışmaktadır. Kimyasallarla temas eden paçalar, teflon, viton, paslanmaz ve epdm olmaktadır.

Su kuyuları, depolar veya su tesisatları, zararlı bakteri ve virüsler açısından en uygun üreme ve barınma ortamları arasındadır. Bu nedenle içme veya genel kullanım amaçlı suların temin edildiği, depolandığı ve bize ulaştığı her türlü sistemin belirli aralıklarla dezenfekte edilmesi gereklidir. Su klorlama işlemi, bilinen dezenfeksiyon işlemleri arasında uygulanması en kolay ve ucuz yöntemlerden biridir.

Su klorlama işleminin detaylarını anlatmadan önce klor elementinin bazı özelliklerinden bahsetmekte fayda var. Klor, aslında boğucu kokulu, yeşilimsi sarı renkli bir gazdır ancak doğada gaz halde saf klor bulunma ihtimali çok düşüktür. Klor ve bileşikleri kâğıt ve dokuma sanayinde ağartma işlemlerinde, sularının dezenfekte edilmesinde ve çamaşır suyu gibi diğer mikrop öldürücü temizlik kimyasallarının üretilmesinde kullanılır.

Klor’un ilk defa dezenfektan olarak kullanılması 1900’lü yılların başlarına rastlar. Klor, suda çözündüğünde hipoklorik asit ve hidroklorik asit ortaya çıkar. Ortaya çıkan hipoklorik asit, bakteri ve virüsler gibi mikroorganizmaların hücre duvarlarına zarar vererek onları etkisiz hale getirir. Bu sayede bir çok virüs ve bakteri türüne karşı dezenfektan etki gösterir. Ancak tüm mikroorganizmalar, klor ile dezenfekte edilemez.

Klor’un mikroorganizmalar üstündeki bu yıkıcı etkisi, aşırı doz klor veya klor gazına maruz kalındığında insanlar üzerinde de olumsuz etkiler gösterir.

Su Klorlama Işlemi Ne Zaman Yapılmalıdır ?

Su klorlama işlemi, sularda zararlı bakteri veya virüs oluşumu gözlendiğinde veya düzenli olarak yapılmalıdır. Bakteri varlığının tespit ile yapılan klorlama işlemine şok klorlama, düzenli olarak yapılan klorlama işlemine ise sürekli klorlama diyebiliriz.

Kullanılan su kuyudan veya tankerler aracılığı ile tedarik ediliyor veya ne şekilde tedarik edilirse edilsin depolarda bekletiliyor ise mutlaka sürekli klorlama yapılmalıdır. sürekli klorlama işleminin ne sıklıkta yapılacağı ise su kullanımına ve dış etkilere göre belirlenmelidir. Bunun yanında dönem dönem su analizi yaptırıp şok klorlama işlemine ihtiyaç olup olmadığı da kontrol edilmelidir.

İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik gereğince içme ve kullanım sularının belirli aralıklarla analiz edilmesi gereklidir. Bu analiz sıklıkları yönetmelikte belirtilmiştir.

Su Klorlama Işleminin Faydaları Nelerdir ?

Su klorlama işlemi ile dezenfekte yöntemi, çok çeşitli mikroorganizma türleri üzerinde etkilidir. Bu nedenle aynı anda çok fazla sayıda zararlı mikroorganizma etkisiz hale getirilir. Bu da aynı zamanda dezenfektan maliyetini düşürür.

Klorlama işlemi, suyun tat ve rengi üzerinde etkili olan bakteri ve virüsleri de ortadan kaldırması nedeniyle tat, koku ve kimyasal anlamda kontrol sağlar.

Dezenfekte sayesinde sudan kaynaklanan hastalıkların yayılmasına neden olarak hastalıklar nedeniyle oluşacak toplu sağlık sorunları ve diğer maddi kayıpların önüne geçer.

İçme Ve Kullanım Sularının Klorlanması

İnsani amaçla kullanılan sularda bakteri, virüs vb. canlı miktarının 0 olması beklenir. Yapılan ölçümler sonucunda suda mikroorganizma tespit edilmesi durumunda veya düzenli aralıklarla suların klorlanması gereklidir. Klorlama işleminden sonra suyun içindeki minerallerin de bir bölümü çökeceğinden suya eklenen klor miktarı iyi ayarlanmalıdır.

İçme suları için 1 litre suya 1,5 mg (miligram) klor veya eşdeğer klor içeren çözelti eklenmesi yeterli olacaktır. Yani 1 tonluk bir su deposuna yaklaşık 1,5 gram kadar klor atmak yeterlidir.

Gündelik hayatta klor temin etmenin zor olduğu durumlarda çamaşır suyu da klorlama için kullanılabilir. Bunun için öncelikle çamaşır suyundan klor çözeltisi hazırlamak gerekir. Öncelikle 1 birim çamaşır suyu ve 9 birim su karıştırılarak klor çözeltisi hazırlanır.

1 litre suya bu çözeltiden 3 damla eklenmesi klorlama işlemi için yeterli olacaktır.

Klorun etki gösterebilmesi için suyla 30 dakika teması gerekir. Bu nedenle klorlama işlemi yaptıktan sonra en az yarım saat beklenmelidir.

İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik, suda bulunması gereken klor miktarının en fazla 0,5 mg/lt olmasını belirtir. Yani suyun litresinde en fazla 0,5 mg serbest klor bulunması gereklidir. Ancak klorlama işleminde ise 1,5 mg/lt klor kullanılır. Peki neden yönetmelikte belirtilen değer üzerinde bir miktarda klor kullanıyoruz ?

Yönetmelik, sudaki serbest klor miktarını yani mikroorganizmaların ortadan kaldırıldıktan sonra kalan klor miktarını belirler. Klorlama işleminde klor molekülleri mikroorganizmaların hücrelerine bağlanarak onları etkisiz hale getirirken kendisi de bu bakteri ve canlılarla beraber çökerek serbest klor halinden çıkar. Bu nedenle 1,5 mg/lt klor ile klorlama yapılan bir suda, dezenfekte işlemi sonrasında yönetmelikte belirtilen değer olan 0,5 mg/lt değerinin çok altında serbest klor olacaktır.

Depo Sularının Klorlanması

Depo sularının klorlanması işlemi de içme sularına benzer şekilde yapılabilir. Ancak depolara gelen su bir süre sonra çıkacağından depo içinde bakteri oluşumuna sebep olan etkenler depoya gelen temiz suyu da temizlenmesi gereken hale getirecektir. Bu nedenle depolara günlük giren ve çıkan su miktarı hesaplanıp uygun bir klor tableti ile klorlama yapılmalıdır.

Depo sularının klorlanması işlemi yapılmadan önce deponun mutlaka temizlenmesi ve klorlama işlemi yapılması gereklidir. Bunun için deponun içindeki kir, tortu vb katı maddeleri öncelikle temizlemeniz gereklidir. Daha sonra depoyu yarıya kadar doldurup klor oranı 5 ppm olacak şekilde klorlamak gereklidir. Bu 5 tonluk bir depo için yaklaşık 25 mg kloranlamına gelmektedir. Depoya klor attıktan sonra, klorun homojen şekilde dağılması için deponun kalanını da doldurmanız gereklidir.

Giriş ve çıkış vanaları kapalı olan klorlanmış depo yaklaşık 6 saat kadar bekletilerek iyice dezenfekte olması sağlanır.

Daha sonra deponun tüm vanaları açılarak klorlu su boşaltılır ve temiz su ile doldurulur. Bu aşamadan sonra klor oranı yaklaşık 0,7 ppm olacak şekilde klorlama işlemine devam edilerek su kullanılır.

Yüzme Havuzlarının Klorlanması 

Yüzme havuzları, virüs ve bakterilerin çok kolay yerleşebileceği ve bulaşabileceği ortamlar olduğundan dezenfekte ve klorlama işlemleri çok önemlidir. Kişisel yüzme havuzlarında klor miktarı 0.4 – 0.6 ppm, halka açık havuzlara ise en fazla 1.5 ppm olacak şekilde klorlama yapılmalıdır.

Küçük havuzlara el ile klorlama rahatlıkla yapılabilirken büyük havuzlarda otomatik klorlama cihazı kurulmalıdır.

Uzun süre etki göstermesi nedeniyle klorlama işleminde tablet klor tercih edilmelidir.

-------------------------------------------------------

AKEM KİMYA SU ARITMA SİSTEMLERİ, kurulduğu 2005 yılından beri evsel ve endüstriyel su arıtma sektöründe; su arıtma sistemleri ithalat-ihracat, arıtma sistemleri tasarımı, su artıma proje ve mühendislik hizmetleri, su arıtma sistemleri uygulama ve montaj sonrası teknik servis hizmetleri ile müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. Akem Kimya Su Arıtma Sistemleri Uygulamalarımız: Arıtma, Arıtım, Evsel Tipi Su Arıtma, Su arıtımı, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Deniz Suyu Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Arıtım, İleri Arıtma, Atık Su Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Kimyasal Arıtma, Su Şartlandırma, Su Dezenfeksiyon, Su Ozonlama, Su Klorlama, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Ev Tipi Su Arıtma, Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Su Tankları, Havuz Kimyasalları, Fitreler, Aktif Karbon Filtre, Granül Aktif Karbon, Reverse Osmos Membran, Tatlandırıcı, Alkalin Filtre, 5 mikron filtre, suyun pH değeri, Klor, renk, koku, tat,Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Evsel-Endüstriyel atıksu, Evsel Atıksu Arıtımı, KOİ değeri, Paket arıtma sistemleri, su arıtma, filtrasyon, su yumuşatma, biyolojik arıtma...

filtreler1aafiltreler1abFiltre : Sularda bulunan tortu,partikül, askıda katı maddeleri tutan 5 mikron bir filtre

Aktif Karbon Filtre: Klor, renk, tat, koku veren bileşiklerin aktif karbonla tutunması

Granül Aktif Karbon: Suda bulunan organik kirliliğin adsorbsiyon ile tutulması

filtreler3filtreler4

Reverse Osmos Membran: 0,0001 mikrondan daha büyük moleküllü elementlerin, inorganik ve organik maddelerin, ağır metal, bakterilerin dışarı atılmasını sağlar.

Tatlandırıcı: Suyun tadında iyileştirlme sağlar

Alkalin Filtre: membrandan çıkan ve düşük pH a sahip suyun pH değerini dengeler, alkali bir yapı oluşturarak, memba suyu kalitesi yakalanır.

 

filtreler yataytamtanklar

 

 

Sorularınız ve Siparişleriniz için hemen bizi arayın 0212 253 74 14 & Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

-------------------------------------------

AKEM KİMYA SU ARITMA SİSTEMLERİ, kurulduğu 2005 yılından beri evsel ve endüstriyel su arıtma sektöründe; su arıtma sistemleri ithalat-ihracat, arıtma sistemleri tasarımı, su artıma proje ve mühendislik hizmetleri, su arıtma sistemleri uygulama ve montaj sonrası teknik servis hizmetleri ile müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. Akem Kimya Su Arıtma Sistemleri Uygulamalarımız: Arıtma, Arıtım, Evsel Tipi Su Arıtma, Su arıtımı, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Deniz Suyu Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Arıtım, İleri Arıtma, Atık Su Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Kimyasal Arıtma, Su Şartlandırma, Su Dezenfeksiyon, Su Ozonlama, Su Klorlama, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Ev Tipi Su Arıtma, Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Su Tankları, Havuz Kimyasalları, Fitreler, Aktif Karbon Filtre, Granül Aktif Karbon, Reverse Osmos Membran, Tatlandırıcı, Alkalin Filtre, 5 mikron filtre, suyun pH değeri, Klor, renk, koku, tat,Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Evsel-Endüstriyel atıksu, Evsel Atıksu Arıtımı, KOİ değeri, Paket arıtma sistemleri, su arıtma, filtrasyon, su yumuşatma, biyolojik arıtma,

ozonmenu

Günümüzde, ozonun birçok faydasından yararlanmak amacıyla ozon üretim teknolojileri geliştirilmiştir. Su-hava dezenfeksiyonunda, renk, koku, tat ve bulanıklık gideriminde, yüzme havuzlarında ve daha birçok amaç için kullanılır.

Ozon , O3 moleküler formülü ile oksijen (O2) halidir. Havadaki oksijen, hava yoluyla güçlü bir elektrik akımının boşaltılmasına maruz kaldığında oluşur. Doğada, yıldırım havadan geçerken üst atmosferde oluşur. Bazılarının, atmosferin kokusunu "temiz" hissettiren, gök gürültülü fırtınanın geçmesiyle ilişkili keskin koku, doğal olarak oluşan ozona atfedilir. Ozon kararsız ve oluşumdan kısa bir süre sonra O2'ye dönüşüyor. Güçlü bir oksidan olup su arıtımında en güçlü dezenfektanlardan biridir.

Ozon kuvvetli bir oksidan olup yüksek bir oksidasyon gücüne sahiptir.Ozonun bakteri öldürücü etkileri klora benzemekle birlikte klordan iki kat daha etkili bir gazdır. Ozon, oksijenin özel bir halidir. Bir oksijen molekülünün 2 oksijen atomundan ibaret olmasına mukabil, ozon 3 oksijen atomundan teşekkül eder.

Ozon (03), havadaki oksijenden veya saf oksijenden üretilir. En yaygın olarak bilinen 2 üretim metodu vardır. Bunlardan birincisi Havadaki oksijenin çok yüksek voltajda (7000 – 15000 volt) elektrik akımına maruz bırakılması ile elde edilir. yüksek gerilim ile oluşturulan korona sparkları arasından geçirilen oksijen moleküllerinin ozona dönüştürülmesi sistemidir. Yüksek oranda ozon üretebilmek için en geçerli metottur. Yıldırım arkları da atmosferde ozon oluşumunu sağlayan en önemli kaynaklardan birisidir. İkinci yöntem ise UV ışınları ile ozon üretimidir. Ozon, ultraviyole lambasından hava veya oksijen geçirilmesi suretiyle üretilir. UV lambası tarafından yayılan ışın, hava akımındaki oksijen moleküllerinin bir kısmını ayırarak ozon oluşumunu sağlar.

Ozonun Avantajları; 

• Ozon, yapısı dolayısıyla organik madde, demir, mangan, amonyum gibi kirleticiler için iyi bir oksidant, bakteri, virüs ve mikroorganizmalar için de iyi bir dezenfektandır.
• Ozon sistemlerinin ilk yatırım maliyeti yüksek olmasına rağmen uzun vadede klor, brom gibi halojenlerin daha az kullanılması, işletme ve bakım masraflarının düşük olması nedeniyle daha ekonomiktir.
• Ozon diğer dezenfektanlara göre daha güçlü ve çabuk etki yapan bir oksitleyicidir. Temas süresi çok kısadır.
• Ozon oksidasyonun yan ürünü olarak oksijen, karbondioksit ve ısı açığa çıkar. Bu yan ürünlerin sağlık ve çevre üstünde olumsuz etkisi yoktur.
• Kimyasal madde gerektirmez. Çabuk parçalanabilen bir yapıya sahip olduğundan kalıcı bir oksitleyici ile birlikte kullanılması verimi artırır ve oksitleyici sarfiyatını % 50 azaltır.

Ozonun diğer bir yararı da suyun koku ve tadını iyileştirmesidir. Ozonun diğer oksitleyicilere olan bir üstünlüğü, suyun niteliklerini bozacak kalıntılar bırakmamasıdır. Böylece ozonla dezenfeksiyon sonucu sularda hoş olmayan koku ve lezzet oluşması sorunu söz konusu olmaz. En büyük dezavantajı üretiminin pahalı olmasıdır. 

1991’de Amerikan Çevre Koruma Ajansı ozonun mikrobik kirleticilere karşı alışılmış dezenfektanlardan çok daha etkili olduğunu onaylamıştır. Bunlara E.coli, Salmonella, Giardia, Cryptosporidium dahildir. Mesela ozon Giardia üzerinde klora nazaran 300 kat daha etkili olabilmektedir. Hücre zarını yırtarak patojenler üzerinde bilinen dezenfektanlardan daha çabuk etkili olabilmektedir. Hücreleri böyle çabuk tahrip etmesi mikroorganizmaların dezenfektana karşı direnç kazanmalarını da önler. ozon mikrobun hücre duvarını kırarak yok olmasına sebebiyet verir. Klor ise mikrobun hücre zarından içeriye difüzlenerek onun ölmesini sağlar.  Sonuç olarak ozon kirleticiler üzerinde sadece hızlı değil, aynı zamanda çok daha geniş bir spektrumda etkili olur.

Sular, içerisinde bakterilerden başka organik esaslı maddelerde içerirler. Yüzey sularının içerdiği renklilik suda bulunan humik, fulvik ve tannik diye bilinen asitlerdendir. Bu maddeler bitkisel kökenli maddelerin çürümesinden dolayı meydana gelen doğal organik maddelerdir. Renk verici bu bileşikler çiftli bağlara sahiptir. Ozon bu bağları ayrıştırıcı özelliğe sahiptir. Ozonlama sayesinde suya kötü tad ve koku verilen maddeler giderilir: ozonlanacak su ne kadar temiz ve berrak ise dezenfeksiyonda o kadar az ozon harcanır böylelikle işlem amacına ulaşır ve dezenfeksiyonda o kadar iyi sonuç alınır. Ozon tarafından en kolay okside edilebilen maddeler; fenollikler, deterjanlar, tarım ilaçları, böcek ilaçları, kimyasal atıklar, humik asitler, aromatik bileşikler, proteinler ve aminoasitlerdir. 

Suyun klorlanması sırasında; eser miktardaki çözünmüş organik maddeler, klorla, kimyasal reaksiyona girerek THM (Trihalometan)'ları oluştururlar. Bunlar kanserojen olarak bilinen maddelerdir. EPA (Enviromental Protection Agency) bu maddelerin konsantrasyonunun 0.1 mg/l'yi aşmamasını istemektedir. Suyun ozonlamasında ise böyle bir durum söz konusu değildir. EPA'nın Amerika'nın 80 değişik kentinde 1980'li yıllar içerisinde yaptığı araştırma sonucu; 2 şehir suyu dışında diğer şehir sularının THM'ları içerdiğini tesbit etmiştir. İstisna olan bu iki şehirden birisinin ozonlama sistemini, diğerinin ise ozon  + klorlamayı kullandığını EPA yaptığı 1 yıllık araştırma sonucunda gözlemiştir. Ozon + kloru kullanan Michigan göl suyunda ise eser miktarda THM'a rastlanmıştır. THM'ları oluşturan başlıca reaktifler ise humik, fulvik ve tannik asitlerdir. 

Ozon sterilizasyon sistemleri içme suyu dezenfeksiyonu dışında farklı alanlarda da kullanılmaktadır: 
Havuzlar ve Kaplıcalarda: Ozon, yüzme havuzlarını kirleten sabun, güneş kremi, ter ve kloraminler gibi birçok organik maddenin çok güçlü bir oksitleyicisidir. Klor veya brom gibi halojenlerin bulunduğu ortamda ozon amonyak, üre ve amino asitleri de okside edecektir. Ozon, aynı zamanda bakteri, virüs, sporlar ve kistleri öldürmede son derece etkilidir. Ozon, sudan kaynaklanan kirleticilerin oksitlenmesinde klordan daha etkilidir. Organik maddenin oksitlenmesinde etkili olduğundan ve bu maddeler üzerinde mikroflokülant etkisi yaptığından kaplıca ve havuzun filtre sistemi daha verimli hale gelir. Böylece su daha berrak, daha estetik ve daha sağlıklı olur, deri ve saçı tahriş etmez.

Gıda sektöründe: Ozonun uygulanmasındaki esneklik gıda endüstrisi için belirgin bir avantajdır. Ozon yiyeceklerin dezenfeksiyonu ve korunması için kullanılabilir, yiyeceklerin yüzeylerini sıvı (suda erimiş) veya gaz halinde dezenfekte eder.
Ozon ile dezenfeksiyonu ekonomik kılan özellikler;
• Gıdaların tazeliğini muhafaza ederek uzun süreli korunması
• Yiyeceklerde mantar ve küflerden kaynaklanan çürümelerin geciktirilmesi
• Klor gibi zararlı yan etkileri olan kimyasal dezenfektanların yerini alması

Ozon, bilhassa kuru ve dayanıksız yiyecekler için tercih sebebidir. Taze ürünler, meyveler, peynir, taze balık ve hububat gibi zirai ürünlerin muhafazasında ozon sistemleri başarıyla kullanılmaktadır. Ozonun yiyecek sektöründe kullanılabilirliği; klordan %52 daha fazla oksidan olmasından, mikroorganizmaların daha geniş bir bölümünde klor gibi dezenfektanlara nazaran daha etkili olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca yiyecekler üzerinde artık olarak kalan dezenfeksiyon maddelerine getirilen sıkı kurallar ve kullanma sularının daha aza indirilmesi yiyecek endüstrisinde ozonu klorun en güçlü rakibi yapar.

------------------------------------------------

AKEM KİMYA SU ARITMA SİSTEMLERİ, kurulduğu 2005 yılından beri evsel ve endüstriyel su arıtma sektöründe; su arıtma sistemleri ithalat-ihracat, arıtma sistemleri tasarımı, su artıma proje ve mühendislik hizmetleri, su arıtma sistemleri uygulama ve montaj sonrası teknik servis hizmetleri ile müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. Akem Kimya Su Arıtma Sistemleri Uygulamalarımız: Arıtma, Arıtım, Evsel Tipi Su Arıtma, Su arıtımı, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Deniz Suyu Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Arıtım, İleri Arıtma, Atık Su Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Kimyasal Arıtma, Su Şartlandırma, Su Dezenfeksiyon, Su Ozonlama, Su Klorlama, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Ev Tipi Su Arıtma, Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Su Tankları, Havuz Kimyasalları, Fitreler, Aktif Karbon Filtre, Granül Aktif Karbon, Reverse Osmos Membran, Tatlandırıcı, Alkalin Filtre, 5 mikron filtre, suyun pH değeri, Klor, renk, koku, tat,Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Evsel-Endüstriyel atıksu, Evsel Atıksu Arıtımı, KOİ değeri, Paket arıtma sistemleri, su arıtma, filtrasyon, su yumuşatma, biyolojik arıtma,

Su içinde, mikroorganizmalar dışında, insana ve sanayiye zarar verebilecek birçok kimyasallar da bulunabilir. Gıda ve ilaç sanayii ile su şişeleme tesislerinde Su Dezefeksiyonu çok önemlidir. Bazı sanayi işletmelerinin proses sularında Dezen-feksiyonun fazla önemi olmayabilir. Ancak bu işletmeler için dahi Dezenfeksiyon bilgisi çok yararlıdır, çünkü işletmede su içen veya suyu bedeni için kullanan insanlar olduğundan bu kişilerin sağlıklı su içmeleri ve kullanmaları arzu edilir. Bu nedenle işletmecilerin kendileri ve çalışanları için sağlıklı su temin etmeleri şarttır. Bunun yanında, sudaki mikroorganizmalar su hazırlamada kullanılan filtre, yumuşatıcı  gibi cihazlar ile soğutma sistemlerine zarar verebilirler. Suda bulunan ve Dezenfeksiyon ile yok etmek istenilen mikroorganizmaları kısaca tarif edelim: Bakteriler: Tek hücreli olan bu canlıların suya bulaşma ihtimalleri çoktur. Boyutları 0,5 mikron civarındadır. Çok dayanıklı canlılar değillerdir ve genelde yok edilmeleri kolaydır. Kanalizasyon ve dışkıların su kaynaklarına karışması ile insana zararlı (patojen) bakteri sorunu oluşur. Kuyu sularında bakteri bulunması artezyen deliklerinin bilinçsizce açılması dolayısı ile olur. Göl ve baraj sularında bakteri bulunması daha doğaldır, çünkü bu sulara doğadan ve çevreden dışkı, septik çukuru akıntısı gibi kirli suların karışma ihtimali çoktur. Gıda tüzüklerine göre suda insana zararlı (patojen) ve fekal ko-Iiform HİÇ bulunmamalıdır. Sağlıklı su tarifinde patojen olmayan bakteriler için de sınır getirilmiştir: 1 mi suda en çok 500 adet bakteri bulunabilir. Virüsler: Yalnızca canlı hücreler içinde üreyen virüsler insanlar için daha tehlikelidir. Bunlar bakterilerden 10 ile 100 kez daha küçüktür ve filtre edilmeleri çok zordur. Parazitler: Çok hücreli olan bu yaratıklar (solucanlar gibi), canlılar içinde çoğalır ve suya ulaşmış yumurtaları ile insanlara geçer. Parazit yumurtaları bakterilere kıyasla iri olduklarından hassas filtrasyon ile sudan arındırılabilir, ancak dezenfeksiyon metodları ile öldürülmeleri zordur. İyi terbiye edilmemiş yüzey sularının içilmesi parazitler insanlara geçebilir. Şistler: Koruyucu kalkanları olan bu mikroorganizmaların klasik dezenfeksiyon metodları ile öldürülmeleri son derece zordur. Bunlar insan ve hayvan dışkılarından göl ve baraj sularına geçebilirler. Göl ve baraj sularının şehir suyu olarak kullanılabilmesi için şistleri süzebilecek özel tedbirler alınması şarttır.

Mantar, maya, küf, alg: Bitkisel türlere giren bu canlıların bazıları insana zararlıdır, bunun yanında bu canlılar bakterilerin üremesi için elverişli ortam da sağlarlar. Ayrıca, sanayide bulunan filtre, yumuşatıcı   ve   ion   değiştiricilerde üreyerek bunların tıkanmasına sebep olurlar.

Dezenfeksiyon teknikleri

Bir işletmede suya uygulanacak dezenfeksiyon tekniğinin seçimi suyun kaynağına, suyun kimyasal ve fiziksel özelliklerine ve suyun kullanma amacına göre tayin edilir. Devrimizde dünyada yaygın olan dezenfeksiyon tekniklerini kısaca özetleyelim.

Suya kimyasal dozlama tekniği: B myasal çoğu zaman Klor veya Klor türevleridir. Bazı ülkelerde klor yerine brom ve iod türevleri kullanıldığı da olur. Bu kimyasallar oksidasyon yolu ile sudaki birçokmikroorganizmaları öldürürler, ancak şist ve parazitler üzerinde etkileri tam değildir. Bu kimyasalların suda bulunan organikler ve azotlu maddeler ile birleşerek kanserojen yan ürünler ürettiği son yıllarda ispat edilmiştir. Göl ve baraj sularında çok miktarda azotlu madde ve organik bulunduğundan bu suların klor yerine ozon ile dezenfeksiyonu daha uygundur.

Oz gazı: Ozon gazı diğer kimya ra kıyasla çok daha etkili bir dezenfeksiyon tekniğidir; klor türevlerinin öldüremediği şist ve parazitleri dahi yakarak yok etme kabiliyeti vardır. Diğer kimyasallara kıyasla ozon gazının birçok avantajını daha sayabiliriz ve bu özellikleri dolayısı ile Ozon Gazı Avrupa ülkelerinde 90 yıldır çok yaygın bir şekilde kullanılır. Bu avantajlar:

-          Suda kanserojen yan ürünler üretmez;

-          Mikroorganizmalar ile beraber sudaki  bir çok zararlı kimyasalları da okside ederek yok eder:

-          Suda erimiş olan ve suyun lezzetini bozan demir ve mangan iyonlarını okside ederek bunların metal oksit şeklinde katı partiküller oluşturarak filtrelerde tutulmalarına neden olur;

-          Su içine verilen ozon gazının fazlası kısa bir süre sonra oksijene dönüşür;

-          Flokülasyon yapıcı karakteri dolayısı ile sudaki çok küçük partiküllerin  büyüyerek filtrelerde   tutulmasına   yardımcı olur ve dolayısı  ile suyun berraklaşmasını  sağlar.

Hassas filtrasyon: Literatürde Mikrofiltrasyon, Ultrafitrasyon gibi kelimeler ile adlandırılan bu yeni teknolojiler ile su içindeki bütün canlılar sudan ayırmak mümkün olmaktadır. Kısaca Mambran Tekniği eden bu filtrasyon tekniğinin en hassası bu ve ülkemizde en çok bulunanı Ters Osmos cihazlardır. Ters osmos (T.O.): Son 20 yıldır dünyada kullanımı çok artan T.O. fiziksel bir yöntem ile suda erimiş maddelerin büyük bir çoğunluğunu süzerek çok saf bir su üretir. Bu sırada bütün mikroorganizmaları ve zararlı kimyasalları da süzmüş olur. Kimyasal ve fiziksel özellikleri açısından kaliteli olan bir suyun dezenfeksiyonu amacı ile T.O. kullanılması pek ekonomik değildir. Çünkü T.O.'nun yatırım maliyeti yüksektir ve bunun yanında, süzdüğü kirliliği atmak için çok su tüketir. Ancak, kimyasal açıdan veya proses gereği zaten suyun arıtılması gerekli ise, bu durumda T.O. tekniğinin dezenfeksiyon amacı için kullanılması çok pratiktir, çünkü çok kolay işletilir, çok sağlıklı ve saf su üretir. Ultraviyole (U.V.): Güneş var olalı beri tabiatta bulunan U.V. ışınının bir özel frekansı mikroorganizmalar üzerinde çok etkilidir, ancak bu etki hiçbir zaman % 100 değildir. Bir mikroorganizmayı U.V.'nin    etkilemesi    için    suyun mükemmel bir şekilde filtre edilmiş olması gerekir. Distilasyon (imbikleme): Dünyadaki en eski su arıtma tekniği sayılabilecek bu yöntem ile çok saf ve çok sağlıklı su elde edilir. Bu teknikte su, ısı ve vakum yolu ile buhar haline getirilir ve daha sonra buhar soğutularak saf su elde edilir. Bu işlem sırasında mikroorganizmalar ile beraber sudaki erimiş maddeler distile edilmiş suya geçemez. Ham su kalitesinin kimyasal nitelikleri iyi ise, yalnızca dezenfeksiyon için distilasyon tekniğini seçmek ekonomik değildir. İlaç sanayi gibi çok saf ve steril suların gerekli olduğu işletmelerde Distilasyon çok yaygındır.

Dezenfeksiyon yöntemi seçimi

Dezenfeksiyon yöntemine karar vermek için suyu üç yönden incelemek gerekiyor:

1.         Suyun menşei, fiziksel ve kimyasal kalitesi;

2.         Suda bulunabilecek zararlıların türü;

3.         Suyun kullanma amacı.

Konu "İnsan sağlığı" olduğundan dezenfeksiyon yönteminin seçimi ve işletme tekniği çok kritiktir. Birçok tatbikatta tek dezenfeksiyon yönteminin yeterli olmadığı görülmüş ve birkaç yöntemin beraberce kullanılması ile sonuca ulaşılabilmiştir.

Bir sanayi veya turizm işletmesi için dezenfeksiyon sistemi satın alınacağında konunun çok kritik olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, dezenfeksiyon sistemi satın almak için "yöntem" veya "cihaz türü" tarifi yerine "elde edilecek suyun kalitesini" tarif eden bir şartname hazırlamak daha yararlı olur. Bu şekilde dezenfeksiyonu iyi bilen kuruluşlara işin yaptırılması ve iyi sonuç alınması ihtimali  artar.

----------------------------------------------

AKEM KİMYA SU ARITMA SİSTEMLERİ, kurulduğu 2005 yılından beri evsel ve endüstriyel su arıtma sektöründe; su arıtma sistemleri ithalat-ihracat, arıtma sistemleri tasarımı, su artıma proje ve mühendislik hizmetleri, su arıtma sistemleri uygulama ve montaj sonrası teknik servis hizmetleri ile müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. Akem Kimya Su Arıtma Sistemleri Uygulamalarımız: Arıtma, Arıtım, Evsel Tipi Su Arıtma, Su arıtımı, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Deniz Suyu Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Arıtım, İleri Arıtma, Atık Su Arıtma Sistemleri, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Kimyasal Arıtma, Su Şartlandırma, Su Dezenfeksiyon, Su Ozonlama, Su Klorlama, Reverse Osmosis Arıtma Sistemleri, Ev Tipi Su Arıtma, Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Su Tankları, Havuz Kimyasalları, Fitreler, Aktif Karbon Filtre, Granül Aktif Karbon, Reverse Osmos Membran, Tatlandırıcı, Alkalin Filtre, 5 mikron filtre, suyun pH değeri, Klor, renk, koku, tat,Su arıtma yedek parçaları, Filtreler, Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri, Evsel-Endüstriyel atıksu, Evsel Atıksu Arıtımı, KOİ değeri, Paket arıtma sistemleri, su arıtma, filtrasyon, su yumuşatma, biyolojik arıtma, su dezenfeksiyon